28 Ağustos 2009 Cuma

Uykuya Direnmek

Çok gereksiz çok! Yorulmuşun etmişin, daha niye oturursun be herif?! Yat uyu güzel güzel! Hem bak elin ayağın titro artık bi' dinlen! Ama yoook, ben bu blogu yazmadan rahat etmicem! Henüz ne yazacağıma karar vermemiş olmama rağmen yazmadığım için çok kaygılıyım. Heni şey gibi, sakalına artık bir şekil vermen gerekir, işler çığırından çıkmıştır ama aynanın karşısına geçip "öff ben napyım ki bu sakala şimdi?!" demenle birlikte her yanını saran bir kararsızlık ve şiddet dolu bir duygu gibi, gibi...

Bak gözlerim kapanıyor. Gözlerim kapanıyor diyince aklıma geldi, bugün diğer stajyer arkadaşla birlikte abuk sabuk bir iş yapıyoduk. Yeni yapılacak olan geminin projesiyle ilgili bazı veriler giriyoruz. Bilen olur belki primavera denilen hoş bir proğğram üzerinden. Ben klavyeye yumuşmuşum o bana rakamları okuyo, ben de yazıyorum falan filan ama inanılmaz göz yorucu bir iş. Bir süre sonra gözlerim kahvemin içine düşücek sandım... Çok iğrençmiş bu dediğim yalnız. Aslında öyle hissetmemiştim aklıma geldi şimdi. Her neyse, bir süre sonra ara verdik çünkü yaklaşık 1300 satır veri giriyorduk. Ben yeni kahve almak için kalktım kahvemi yaptım esniyorum falan. Geri döndüğümde arkadaşı çok derin düşüncelere dalmış buldum. İşaret parmağıyla alnını desteklemiş bir şekilde duruyordu, "sanırım evrenin sırrını çözmek üzere" dedim ve rahatını bozmadan yanına oturdum. Bir süre tavana baktım, sonra asla demonte olmayan promosyon kalemi demonte edebiliceğime inandım onu kurcalıyordum kalemin elimden düşüşüyle birlikte arkadaş irkildi. "Niye uyandırmadın ya?!" diye sitem etti, içindeki suçluluğu hissediyorum. Benim her sabah telefonumla aramda geçen dialoğun daha kibarıydı. Sonra bana rüyasını anlattı, rüyasında tersane otel olmuşmuş 10 kat yükselmişmiş, ama hala tersaneymiş...

Ben uyuduğumda böyle olmuyor ama. Sabah 8.00 civarı (hangi 8?!) varmışım ofise hakk-ı rahmetime kavuşmama ramak kalmış, ölümün soğuk nefesini kulak mememde hissediyorum. Sonra kafam 1500 megaton oluyor, bedenim kaldırmıyor. "Az yatıyom ben çok ses etme arkadaş... mırmırmır..." diyorum ve kafamı masaya koyuyorum. İşte o güzel an, çayırlarda koşan arda oluyorum, vernel reklamlarında mı ne vardı o mekanik ayıcık, onun gibi. Kumaş fetişi vardı onun kesin, sübliminal olarak kumaş fetişini yayıyordu. Herneyse o ayıcık modunda takılıyorum herşey çok sakin ofis zaten huzur yuvası gibi, herkes sakin. Bu rahatımı huzurumu quasi-nirvanamı bozan bir kaç çirkin olayı sayıcam:

1)Kat görevlisi sandalyemin arkasına çarpar, kasten yapmıştır, arkasına bile bakmaz, sonuç: sıçrarım
2)Geriye doğru yatmışsam, Engin Bey kafama çarpar ve "02 Stajyer, uyuma!" der, sonuç: "Eheh tamam, hınımınımınımınım..."
3)Diğer stjyer arkadaş (kendisi yanımda oturur ofiste) kahvesini masaya çarparak sesin katı ortamda daha hızlı hareket etmesinden yararlanmak suretiyle beni rahatsız eder, sonuç: "Eee birader, naber?"

3 adet madde olmasına ramen bunlar her seferinde kasıtlı veya kasıtsız uygulandığı için bir süre sonra dengemi yitiririm ve adeta gözlerim açık uyurum! Beni rahatsız eden nokta şudur ki: Diğer stajyer 8. uykusunu uyurken ben daha REM evresinde neden uyandırılırım? Açıklamasını biliyorum, diğer stajyer arkadaşın adı "süper-stajyer" adeta bir süper kahraman! Tüm işleri ezbere yapabildiği için belkide. Kuşkum şudur ki, o adam o kadar efsane bir stajyerlik dönemi geçirmiştir ki, benim vasat üstü performansım onları kesmiyecek! Gazı vermişler adama, bir şey sorunca azarlarcasına bir cevap almak ve öğrenmekten çok benim oracıkta sinir katsayılarımı yükseltmesi bana bir miktar daha medeni sabır kattı. Seni seviyoruz süper-stajyer! Yolun açık olsun, umarım yarın ki son gününde explorer geçmişinden benim blogumu bulup bunları okumazsın... Okusan da zaten...

Artık uyku vakti geldi, bir şeyler yazabildim belkide ama kesmedi, güzel olmadı, çalamadım ben bu sefer, uykum var. İyi geceler ey ademoğlu! (Karesioğulları vardı, onlar ne oldu? Karekökoğullarıyla kapışmışlar diye duydum en son!? Kötü oldu bu giderayak...)

1 yorum:

  1. karesioğulları..tam benim kafamsın!benimle evlenir misin?hayıııır..

    YanıtlaSil